
2014 yılında Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde isim değişikliği ile birlikte trans geçiş süreci davasını da açan bir trans erkek, Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesinde yer alan “zorunlu kısırlaştırma” şartının anayasaya aykırı olduğu, bu ameliyatın Türkiye’deki devlet hastanelerinde başarılı bir şekilde yapılamadığı, başarılı yapan uzmanların ise fahiş fiyatlar istediği, ameliyat sonrası kalıcı hasarların olduğunu ve beden bütünlüğüne geri dönülemez hasarlar açacağı söylemiyle incelenmesini istemişti.
2017’nin Aralık ayında Dosyayı inceleyen Anayasa Mahkemesi Kurulu, gündem toplantısında Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin 1. fıkrasındaki “üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olma” şartını kaldırdı. Ancak 40. maddenin 2. fıkrasındaki “cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verileceği" şeklindeki düzenlemenin iptal istemini oy çoğunluğuyla reddetti.
“Demokratik bir toplumda gerekli olarak değerlendirilemez”
Bu sırada, cinsiyet geçiş istemli başvuruda bulunan trans erkeğin başvurusu “şartları sağlamadığı” gerekçesi ile reddedilmişti. Madde 40’taki değişikliğin ardından yeni bir başvuruda bulunan trans erkeğin başvurusu kabul edildi ancak başvurucu, talebinin reddedilmesiyle ilgili maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edilmesi nedeniyle AYM’ye başvurdu.
AYM, bugün yayınladığı açıklamayla, kişinin maddi ve manevi hakkının korunması ve geliştirilmesi hakkına yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, hakkının ihlal edildiği kararını verdiğini açıkladı.
AYM’nin yayınladığı açıklamanın tam metni aşağıdaki gibidir: