Eşcinsellerin Meclis Çıkarması

Pembe Hayat ve Kaos GL dernek temsilcileri Sevigen'i TBMM'deki odasında ziyaret ederek, kendisine teşekkür ettiler. Sevigen, yaptığı açıklamada, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın "eşcinsellik bir hastalıktır, tedavi edilmelidir" dediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"İnsanların kendi yönelimlerinden dolayı yaşam haklarını baskı altına almayı, sokakta taciz edilmeyi, teşhir edilmeyi, hatta bundan dolayı öldürülmeyi hak ediyorlar mı' Bunun sebebi kim olacak' Ortada fol yok, yumurta yokken, sırf laf olsun diye 'ben bunları biliyorum' diye bunu söylemek, bir bakana, hele bir hanımefendi ve anneye yakışıyor mu' Bundan büyük üzüntü duyduk. Eşcinsellik bir hastalık değildir. Dünyada ve Türkiye'de uzmanların raporları var. Ama Sayın Bakan'ın üzerine basa basa bunu söylemesi toplumun tüm kesimlerini rencide ediyor. Toplumda bu konuda büyük rahatsızlık olduğunu sanmıyorum. Bu konu, yüzbinlerce insanın hayatını ilgilendiriyor. Bu arkadaşların görüşme talepleri niye Sayın Bakan tarafından cevapsız bırakılıyor' Bu bakan herkesin bakanı değil mi' Sivil toplum örgütünün randevu talebini Sayın Bakan niye kabul etmez' Bakan'ın maaşı bu insanların ödediği vergilerden ödeniyor. Bu kadar ayrımcılık, dışlanma olur mu'"

Sevigen, Bakan Kavaf'ın konuya karşı hassas olması gerektiğini ifade ederek, "Tahrik ediyorsunuz, teşvik ediyorsunuz, teşhir ediyorsunuz, hedef gösteriyorsunuz. Sokaklardaki travesti cinayetlerini duyuyorsunuz. Bir eşcinsel, eşcinsel olduğu için işten atıldığında Sayın Bakan mı kendilerine iş verecek'" dedi. 

Konuya karşı toplumun her kesiminin hassas ve dikkatli olmasını isteyen Sevigen, "Tayyip Erdoğan, yıllardır 'yaradılanı severim yaradandan ötürü' diyor. Bu sözün üzerine Sayın Bakan'ın böyle bir açıklama yapması ve bu insanları dışlaması doğru mu' Hükümet adına ne kadar büyük çelişki..." görüşünü savundu.  

Sevigen, "Bir cinayet işlense, Sayın Kavaf bunun altından kalkabilecek mi' Kim ödeyecek bunun bedelini' Türkiye o kadar eğitimli bir ülke değil. Bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bununla birlikte yaşamak zorundayız. Eşcinselliği hastalık olarak görmüyorum, toplum da böyle görmüyor. Eşcinselliği hastalık olarak görenler hastalıklı kafalardır" dedi. 

Pembe Hayat Derneği'den Buse Kılıçkaya, Kavaf'ın, "demokratik açılım" sürecinde, bilimsel verilere dayanmadan eşcinselliği hastalık olarak ilan etmesinin düşündürücü olduğunu savunarak,şöyle konuştu:

"Bu açıklamanın lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylere yansıması farklı oluyor. Ağzımızdan çıkan her bir nefret söylemi, LGBTT bireylerin öldürülmesine, tacize ve tecavüze maruz kalmasına, işe alınmamasına, ayrımcılığa uğramasına sebep olabiliyor. Açıklamalarından sonra öldürülen herhangi bir bireyin karşılığını Kavaf verebilecek mi' Çünkü gün geçmiyor ki her gün bir arkadaşımız öldürülmesin. Bu kadar ciddi sorunların yaşandığı dönemde bu tür açıklamalar yeni ölümler meydana getirecektir. Bir bakan, tek bir aile modelinin değil, ülkedeki bütün farklı aile modellerinin bakanı olmalı."

Kaos GL temsilcisi Özge Gökpınar, son 1,5 haftada bazı basın organlarında lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylere yönelik nefret söylemenin arttığını ve hedef gösterilerek cinayet, taciz ve tecavüzlerin önünün açıldığını öne sürdü.  

Pembe Hayat Derneği'den Kemal Ördek, açıklamalarıyla ilgili olarak Kavaf hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna başvuruda bulunduklarını belirterek, ayrıca kendisiyle görüşme talebinde bulundukların ancak henüz yanıt almadıklarını kaydetti. 

Sevigen, bir gazetecinin, "eşcinsellerin askeri okullara alınmadığını" ifade etmesi üzerine, "Benim için söyleyen fark etmiyor. Bunun hastalık olmadığını üstüne basa basa anlatmaya çalışırım" dedi. Kaos GL Temsilcisi Umut Güner ise "Eşcinselliği hastalık olarak gören tek NATO ülkesi Türkiye'dir. NATO üyesi hiçbir ülke, bunu hastalık olarak görmüyor” dedi ve  başka hiçbir NATO üyesinin, eşcinsellerin profesyonel olarak orduda istihdam edilmesini engellemediğini söyledi. Güner, Genelkurmay'ın tavrının bir cinsel ayrımcılık olduğunu belirterek, bu konuda gerekli düzenlemenin yapılması gerektiğini ifade etti.

Buse Kılıçkaya ise sanatçı Zeki Müren'in bütün malvarlığını Mehmetçik Vakfı'na bağışladığına işaret ederek, "Bir eşcinselin malvarlığını alıp da diğer eşcinselleri kabul etmemek çok çarpıcı bir örnek." diye konuştu.

03/17/2010