SPoD LGBTİ+ dayanışmaya çağırıyor!

“Türkiye’de LGBTİ+ hareketi ilk direnişlerinden, eylem ve sayısız toplantılarından bugüne kadar pek çok engel ve yasakları aşarak kısa bir sürede kendini yoktan var etti.
 
Bugün Türkiye’de bazı yasaklar hâlâ devam etse de, hepimiz tabandan gelen güçlü özgürlük taleplerinin karşısında bu yasakların uzun süre dayanamayacağını biliyoruz.
 
Bugün hareketimiz, varolan hakları savunan korumacı bir dilin ötesine geçerek LGBTİ+ lar için yeni haklar talep eden bir konumu sahipleniyor. Artık devletten sadece koruma değil, LGBTİ+’larin özel ihtiyaçları için pozitif ayrımcılık, ek tedbirler, hatta yeni kurumlar talep eden, bunun gerçekleşmesi için pek çok kurumla beraber çalışan, örnek çözümler üreten, Türkiye demokrasi ve insan hakları mücadelesine yön verebilen bir hareketin dilini kuruyoruz.
 
Bu aşamada LGBTİ+ hareketi olarak, LGBTİ+ topluluğumuzu bir arada tutmak, bugüne kadarki kazanımlarımızı korumak, mücadelemizi ve çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak için eylem ve etkinliklerde yan yana durmanın ötesinde daha sürdürülebilir ve somut bir dayanışma modeli geliştirmek zorundayız.
 
Bugüne kadar, büyük çoğunlukla LGBTİ+ hareketinin öznesi olmayan kurumların finansal desteği ile büyük yol almış olan LGBTİ+ örgütlerimiz, bugün pekâlâ sadece kendi tabanlarından gelen maddi güçle pek çok çalışmayı gerçekleştirebilecek yeterlilikte.
 
Özellikle büyük şehirlerde, pek çok lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks, queer ve kendini heteronormatif ikili cinsiyet sisteminin dışında konumlandıran herkesin LGBTİ+ hareketinin sürdürülebilirliğinin güvencesi olan örgütlerine küçük de olsa düzenli bir destek sağladıklarında hareketimizin çok hızlı bir ilerleme kaydedeceğine inanıyoruz.
 

“Pek çok örgüt hesap verebilirlik üzerine daha çok yol almış durumda”

Bugüne kadar LGBTİ+ hareketine inanan pekçoklarımız hareketimizin örgütlerinin hesap verebilirlik ve şeffaflık konusundaki yetersizlikleri yüzünden verebilecekleri pek çok desteği verme konusunda çekimser kaldı. Türkiye’de kişi başına düşen dernek üyeliği sayısının batı demokrasileri ile kıyaslanamayacak kadar düşük olması elbette sadece toplumun demokrasi bilinci eksikliği ile ilgili değil, aynı zamanda örgütlerinin çabalarının da eksiklikleri ile ilgili.
 
Ancak bugün LGBTİ+ hareketinde pek çok örgütümüz tabandan gelen taleplerle beslenerek hesap verebilirlik üzerine daha çok yol almış durumda ve maddi olarak tabanlarına daha düzenli bilgilendirme yapıyorlar. Ancak örgütler olarak bizlerin bu konuda daha çok emek vermek zorunda olduğumuzun farkındayız.
 
Hiç fikrimiz olmasa bile, bütün Onur Yürüyüşleri'nden biliyoruz ki, bizim mücadelemizi anlayan, destekleyen ve sahiplenen on binlerce insan var ve verebilecekleri düzenli küçücük bir destek bugünkü örgütlerin sürdürülebilirliklerini sağlamanın ötesinde, çalışma potansiyellerini birkaç katına çıkarabilir.
 
Devletlerin hak savunuculuğunu, toplumsal örgütlülüğü desteklemediği bizim gibi ülkelerde, hak mücadelesi ve sivil toplum örgütlerinin sürdürülebilirliği ancak toplumsal hareketlerin tabanlarından gelen düzenli küçük katkılarla gerçekleşebilir.
 
Dünya üzerinde heryerde olduğu gibi Türkiye’de de LGBTİ+ hareketinin pek çok toplumsal kesimin varsaydığından daha güçlü bir tabanı var ve bu tabanın hareketin kurumlarıyla daha sistematik bir iletişim içinde olması artık hareketimiz için yaşamsal bir ihtiyaç.
 
Buradan LGBTİ+ hareketine gönül vermiş herkesi, hareketin devamlılığı ve kazanımlarını koruyabilmesi adına kurumlarımızı güçlendirme mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.
 
Biz artık istiyoruz ki, herhangi bir yerde LGBTİ+ hareketinden bahsettiğimizde, bilinsin ki, bu hareketin sözü, aktif olarak koşturmasa bile düzenli somut maddi destek veren on binlerce kişinin sözünü ifade ediyor.
 
Biz artık istiyoruz ki, LGBTİ+ hareketinin talepleri, sadece destek veren kurumların değil, pek çok insanın küçük küçük verdiği destekler ile gerçekleşen toplantılarda, etkinliklerde dillendirilsin. LGBTİ+ hareketi maddi politik gücünü de taleplerin gerçek sahiplerinden alsın.
 
Biz artık istiyoruz ki, LGBTİ+ hareketinin bağımsızlığı hakkında kimsenin aklında soru işareti uyanmasın, bağımsızlığına gölge düşmesin ve örgütler hem üyeleri hem destekçileriyle bağımsız bir şekilde ayakta durabilir olsunlar.
 
İstiyoruz ki, bugün Türkiye’nin her tarafına yayılmış olan 30’u aşkın LGBTİ+ örgütünde gönüllü ya da ücretli çaba harcayan insanlar, arkalarına baktıklarında yalnız olmadıklarını somut olarak görsünler.
 

“LGBTİ+ örgütleri artık maddi gücünü öncelikli olarak tabanından alsın!”

LGBTİ+ örgütlerine açılma kaygılarıyla başvuran, seks işçiliği yaptığı için şiddet gören, geçiş ameliyatlarında türlü zorluklarla karşılaşan, sağlıkta uğradığı ayrımcılıkla mücadele etmede destek isteyen, askerlik başvurularında kötü muameleye maruz kalan, lezbiyen olduğu için işinden atılan, daha genel bir ifadeyle cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi, cinsiyet ifade biçimleri sebebiyle başta yaşam hakkı dâhil olmak üzere sosyal, kültürel ve ekonomik haklarının kullanılmasına izin verilmeyen, ayrımcılığa, nefret suçlarına ve şiddete maruz kalan, varoluşları tanınmayan, eşit yurttaş olarak görülmeyen, kendini güçlendirmek ve LGBTİ+’larla beraber politika yapmak isteyen herkes, bilsin ki LGBTİ+ hareketinin bizzat kendi tabanından desteklenen kurumsal örgütleri var.
 
Gelin, kurumlarımıza sahip çıkalım, örgütlerimizin finansal sürdürülebilirliğini düzenli aidatlarla ya da düzenli diğer desteklerle BİZ sağlayalım.
 
Gelin, LGBTİ+ hareketinin tabanıyla halihazırda var olan politik gücünün adını öz kaynaklarımızla BİZ koyalım.
 
LGBTİ+ örgütleri artık öncelikle tabanına hesap versin. Maddi gücünü artık öncelikli olarak tabanından alsın!
 
Her anlamda gücünü tabanından alan, güçlü kurumlarıyla örgütlü bir LGBTİ+ hareketinin ve sürekliliğinin güvencesi bizler olalım!”
 
SPoD LGBTİ+ Derneği’ne destekte bulunmak için tıklayınız.