20 Kasım Etkinlikleri Sonuç Bildirgesi

'20 Kasım Nefret Mağduru Transları Anma günü etkinlikleri'için 17-18 Kasım 2012 tarihinde nefret suçları alanında çalışan sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik. İki gün süren etkinliklerimiz kapsamında transfobik nefretin farklı alanlara yansıması gündemleşti.



'Nefret Cinayetlerine Sessiz Kalma! Suça ortak olma!'

Eşcinsel ve biseksüel ve translar heteronormatif yapıdan kaynaklı her an nefret suçlarının mağduru olabiliyorlar. Biz ortamı nefret ortamı olarak değerlendiriyoruz. Yaşam hakkı ihlalleri bu noktadan hareketle nefret ortamından kaynaklandığının altını çiziyoruz. AGİT'in tanımının bu toplumsal koşullarda yeterli olmadığını belirtmek isteriz.

Kabahatler Kanunu ve Trafik kanunu ile 'kelle vergisi'ödemeye mahkum ediliyoruz!

Trans varoluş; 'genel ahlak', 'müstehcenlik', 'Türk aile yapısı'gibi muğlak ifadelerle

cezalandırılmaya ve ötekileştirilmeye devam ediliyor. Kabahatler Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu trans bireylerin aleyhine yorumlanmaya devam ediyor. Antalya, Eskişehir, Adana, Mersin, İstanbul, Ankara'da halen para cezaları kesiliyor. Bu para cezalarına karşı birlikte mücadele etmek için çaba göstereceğiz.



Ev mühürlenmeleri ve transfobik nefrete karşı İstanbul Pride'nın Avcılar'da yapılmasını öneriyoruz.

Translar, kişisel beyanları kabul edilmeksizin varsayılan biyolojik cinsiyetleri üzerinden cezaevlerine yerleştirilmeleri sonrasında hem cezaevi içinde tecrite maruz kalıyorlar. Varoluşlarını gerçekleştirmelerine izin verilmiyor. Cezaevindeki eşcinsel, biseksüel ve translarla dayanışma ağlarımızı güçlendirmek için çalışacağız.



Son değişikliklerle mahkumlara 'eşleriyle görüşme hakkı'tanındı. LGBT bireylerin sosyal hakları yasal güvenceye alınmadığı için bu haktan da mahrum bırakılıyoruz. Bu düzenlemenin hem LGBT bireyleri hem de 'evli olmayan heteroseksüelleri'kapsayacak şekilde genişletilmesini talep ediyoruz.



Medyanın homofobik ve transfobik nefret söylemlerine karşı toplantıya katılan örgütlerinde katılabileceği bir nefret söylemi kampanyası organize edeceğiz.



İstihdam edilmeyen buna bağlı olarak hayatını idame ettirebilmek için zorunlu seks işçiliğine yönelen trans bireyler ve/veya seks işçiliği yapmak isteyen herkes için seks işçiliğin bir emek biçimi olarak tanınmasını için mücadelemize devam edeceğiz.



Seks İşçiliği ile transfobinin ilişkisinin altını çizeceğiz, seks işçisi olmayan transların da sorunlarını görünür kılacağız.



Trans erkekler ve Seks İşçisi olmayan trans kadınların sorunlarını homofobi ve transfobi karşıtı hareketin içinde gündemleşmesi için çalışacağız.



Anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin tanınmasını istiyoruz!

Homofobi ve Transfobi karşıtı hareketin özneleri olan bizler; anayasanın kanun önünde eşitliği düzenleyen maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin eklenmesi ve transfobi ve homofobi mağduru olan bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altına alınması için mücadele edeceğiz.

Tüm bireylerin yaşam hakkı anayasal güvence altındayken cinsiyet kimlikleri nedeniyle trans bireyler nefret cinayetinin hedefi olmaktadır. Mevcut Ceza Hukukunda nefret suçları tanımlanmadığı için trans bireylere yönelik nefret suçlarının akıbeti uygulamanın inisiyatifine kalmaktadır. Uygulamanın takdir yetkisinin keyfiyetinin önüne geçmek için nefret suçları ve nefret söyleminin Ceza Hukuku'nda düzenlenmesi gerekmektedir. Ölümle yüz yüze yaşamak zorunda bırakılan trans bireylerin yaşam hakkına sahip çıkmak için nefret suçları mevzuatının oluşturulması için çalışacağız.



Biz değişmeyeceğiz, siz alışacaksınız!