Seks işçilerinin bu ülkenin vatandaşı olduğu gerçeğini reddederek, “Sizi sokaklardan temizleyeceğiz” diyen emniyet yetkililerine cevabımız şu: “Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz!”
Bizler bu ülkenin vatandaşları olarak, eşit ve adil muamele istiyoruz. “Kamu düzeni”, “genel ahlak” gibi son derece muğlak gerekçelerle hayatlarımızın cehenneme çevrilmesine karşı duruyoruz. Genelevlerde, sokaklarda, evlerde, barlarda, gece kulüplerinde, parklarda ve diğer mekanlarda karşımıza çıkan ikiyüzlü ahlak anlayışına sessiz kalmıyoruz.
Çete ve müşteri şiddeti ile boğuşurken, bir yandan da bizlerin güvenliğinden sorumlu olan polisin şiddetine maruz kalmayı protesto ediyoruz. Polisin, saldırganlarımızı korumasını değil, etkin soruşturma yürütmesini bekliyoruz.
Gecelere hapsedilmek istemiyoruz. Polisin ayrımcı uygulamalarına ve tacizine maruz kalmadan yaşamlarımızı devam ettirmek istiyoruz.
“Emniyet” yetkililerinin bizler için emniyetsiz koşulları yaratmasını istemiyoruz.
Seks İşçiliği ve İnsan Hakları Konferansı bu sene İngiltere, Danimarka, İsveç, Portekiz, İtalya, Sırbistan, Ukrayna, Makedonya, Polonya ve Amerika’dan seks işçilerini ve seks işçileri hakları aktivistlerini ağırlıyor. Türkiye’de polisin seks işçilerine yönelik baskısını konuşurken, Avrupa ülkelerinde polisin seks işçilerine yönelik uygulamaları ve seks işçilerinin mücadele yöntemlerini de tartışacağız.
3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü akşamı, “Fahişeler Yürüyüşü”nü düzenleyip kırmızı şemsiyelerimizle birlikte seks işçilerine yönelen polis şiddetini protesto edeceğiz.
Bu mücadelemizde bizi yalnız bırakmayacağınızı umuyoruz. Sesimizin kısılmasına, bizim adımıza söylem üretilmesine, bizleri “kurtarmaya” çalışanlara karşıyız. Siz de “Seks İşçilerinin Hakları İnsan Haklarıdır” diyorsanız, bize katılın.
