İMC Televizyonu’nun trans muhabirini işten çıkartma biçiminin konu edildiği haber, ilk Pembe Hayat’ın haber sayfalarında yer aldı. Haberi, sosyal medyadan bir çok internet sitesi, kaynak göstererek veya göstermeyerek alıntıladı veya aynen kullandı. Haberin yarattığı yankıyla övünmek için bir sebebimiz olduğunu düşünüyorum. Bu işin bir tarafı.
Takip edememişler için özetlemek gerekirse, iki yıl önce nefret suçlarının konu edildiği bir programa davetli konuşmacı olarak katılmak üzere İMC binasına icabet eden Michelle, kanal yöneticilerinden kendileriyle çalışması için teklif alır. Kanalın yöneticileri Michelle’in ekranda iyi görünen bir yüzü olduğunu düşünmektedir. Teklif karşılıksız kalmaz ve Michelle yeni işine başlar.
Teklifin sahibi olan yöneticiler, ekran yüzü keşfinde değilse bile, bugün mobbing ve ayrımcılık iddialarına konu oluşturan nedenlerle ilişkili konularda yanlış bir tercih yaptıklarını düşünmeye başlarlar. Kara kara düşünürler, düşünürler... Bir karara varmaları iki yıl gibi bir zaman alır. Nihayet önceki gün, karar Michelle’e tebliğ edilir: "Yollarımızı ayırıyoruz"
Haberimizin omurgası budur.
İşten atılan Michelle, Pembe Hayat muhabirine, çalıştığı sürenin son üç ayı içinde ayrımcılığa ve mobbing’e maruz kaldığını, İMC çatısı altında bulunduğu sürenin tamamında da düşük ücretle ve sosyal güvencesiz olarak çalıştırıldığını söyler.
Haberin Pembe Hayat sayfalarında yayınlanmasından kısa bir süre sonra İMC, kendi web sayfasından yayınladığı bir açıklamayla ayrımcılık ve mobbingle ilgili iddiaları reddederken, Michelle’in dürüst davranmadığını ima eder. Bunun anlamı, başka bir okumaya elvermeyecek biçimde şudur: "Ben evet Michelle’i iki yıl boyunca sigortasız ve düşük ücretle çalıştırdım ve bu konuda herhangi bir mazeret göstermek zorunda değilim. Ama bu dürüstlük meselesine dair bir konu değildir. Biz buna rağmen dürüstüz, Dürüst olmayan Michelle’dir."
Hayır efendim. Bu açıklamayı kaleme alanlar, değil mobbing meselesini tartışma konusu haline dönüştürmek, insan içine çıkmaya bile yüz bulamamalıdır. Dürüstlük, en başında bu utancın bedeliyle başını öne eğmeyi gerektirir. Değil bir televizyon kanalının başında yöneticilik yapmaya devam etmek, insan içine çıkmaya bile cesaret edememelidirler.
Şimdiye kadar, hakkında ayrımcılık yaptığı ileri sürülmüş bir tane örnek yoktur ki, "Evet, ben ayrımcılık yaptım. Yıldırmak için çeşitli taktiklere başvurdum" desin. Dolayısıyla "Michelle’in söyledikleri doğru değil" demek, hiç bir şey söylememiş olmak yerindedir. İddiaların test edilmesiyle ilgili bir sıkıntı olduğunu kabul etsek bile, bilhassa kadın hareketine mensup herkesin öyle kabul ettiği gibi, mağdurun beyanını biricik hareket noktası saymak, habercinin hakkıdır. Sen asıl cevap verebileceğin sorularla ilgilen. Michelle’i iki yıl boyunca sigortasız çalıştırdın mı, çalıştırmadın mı' Evet mi, hayır mı' Lütfeder buna cevap verirsen, cevabın doğruluğunu test etmekle ilgili hiç problem yaşamayız.
Açıklamada da değinildiği gibi, evet, İMC Televizyonu için bir açıklama yapmak ihtiyaç haline gelmiş görünüyor. Ve bu ihtiyaç hala giderilebilmiş değil.
Yusuf AL
