"Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız!"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Türkiye'nin dört yanında kadınlar ve LGBTİ+'lar yine sokaklara çıktı ve feminist gece yürüyüşlerinde buluştu.

Kadınlar ve LGBTİ+’lar, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde bu yıl da sokaklardaydı. “Öfkeliyiz, yastayız, feminist isyandayız” diyerek sokaklara çıkan kadınlar ve LGBTİ+’lar; İstanbul’da Taksim’de, Ankara’da Sakarya Caddesi’nde, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ve birçok şehrin meydanlarında biraraya geldi.

İSTANBUL FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜ’NE ÖNCE ABLUKA, SONRA YASAK

İstanbul’da düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü öncesinde, İstanbul Valiliği yapılacak yürüyüşü engellemek adına metro seferlerini iptal ederken; Taksim, 7 Mart gecesinden beri ise polis ablukasındaydı. Sonrasında, İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü’ne ilişkin Beyoğlu Kaymakamlığı yasak kararı aldı.

Kaymakamlık yasak kararını internet sitesinden duyurdu. Her sene aynı yerde yapılan yürüyüşü yasaklayan Kaymakamlık açıklamasın; “toplumsal huzur ve barışın bozulabileceği”, “kamu düzeni ve milli güvenliği tehlikeye düşürebileceği” gerekçesiyle yürüyüşe yasak kararı getirdiğini belirtti.

“Ayrıca sosyal medya üzerinden çeşitli kesimlerin yaptığı paylaşımlar göz önüne alındığında yapılması planlanan toplantının toplumsal duyarlılıklar nedeniyle toplumun bir kesiminde infial uyandırabileceği, toplantıyı gerçekleştirmek isteyen gruplar/şahıslar ile diğer gruplar arasında sözlü, fiziksel ve provakatif amaçlı saldırıların olabileceği ve toplumsal huzur ve barışın bozulabileceği; toplantı ve gösteriye terör örgütlerine müzahir grupların da katılabileceği ve  toplantıyı kendi amaçları yönünde suistimal edebilecekleri, bu durumun ise kamu düzeni ve milli güvenliği tehlikeye düşürebileceği; toplantı ve yürüyüşün yapılmasının planlandığı meydan ve caddelerin bulunduğu bölgenin ülkemizin en yoğun yaya ve araç trafiğine sahip yer olması, bölgenin kültür, turizm ve ticaret yönünden yüksek potansiyeli nedeniyle dükkan, otel vb. işyerlerinin çokça bulunması nedeniyle kişilerin seyahat ve çalışma özgürlüklerini kullanmasının ciddi oranda tehlikeye düşebileceği değerlendirilmektedir.”

Kaymakamlık, yasada yer alan “millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” ifadelerine sığınarak 8 Mart boyunca eylem ve yürüyüşleri yasakladı.

“Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız!”

8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü yasak kararının ardından “8 Mart Yasaklanamaz” açıklaması yaparak, “Bazı yerlerin kapatılma hazırlığında olduğunu görebilirsiniz fakat açık yollar her zaman var” diyerek 19:30’da yapılacak gece yürüyüşü için buluşma çağrısı yaptı.

Beyoğlu’nda hemen hemen her sokağa kurulan polis barikatlarına rağmen feministler akşam saatlerinden itibaren Cihangir’de Katlı Otopark önünde buluşmaya başladı. Karaköy’den gelen grubun da polis barikatını aşmasıyla Cihangir’de binler, hep bir ağızdan “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.

Cihangir’de “Öfkeliyiz, yastayız, patriyarkal kapitalist yıkıma karşı feminist isyandayız” ana pankartı açıldı. Öte yandan, otopark üzerinden gökkuşağı bayrağının dalgalandırıldığı an yürüyüşün en coşkulu anlarından biri oldu. Cihangir’de toplanan binlerce feminist slogan, alkış, düdük ve zılgıtlarla gökkuşağı bayrağının açıldığı anda seslerini yükseltti.

Her sene olduğu gibi bu yıl da yürüyüşteki dövizler dikkat çekti. Mor ve gökkuşağı bayraklarıyla bezeli yürüyüşten KaosGL.org objektiflerine takılan dövizlerden bazıları şöyleydi: “Sevişe sevişe kazanacağız”, “Alt tarafı bir elma yedik”, “Direnişimiz kumdan değil, evleriniz gibi yıkılmaz”, “Yasımızı ve isyanımızı alıp da geldik”, “Yaralarımızı sarıyoruz, iktidarınızı sarsıyoruz”.

Eylemde sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Trans cinayetleri politiktir”, “Trans kadınlar kadındır”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın feminist dayanışmamız”, “Hükümet istifa”, “Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor” sloganları atıldı.

Eylemin en dikkat çeken anlarından biri de akşam saat 20.00’de herkesin telefon ışıklarını açarak geceyi aydınlatması oldu.

BASIN AÇIKLAMASI

Eylemin Arapça, Kürtçe ve Türkçe basın açıklaması saat 21.00’de okundu. Açıklamanın tam metni şöyle:

Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız!

Sokakları ve geceleri feminist isyanla, coşkuyla ve dayanışmayla doldurduğumuz Feminist Gece Yürüyüşü’nün 21.’si için buradayız, sokaklardayız. Yirmi yıl boyunca çok şey gördük; savaş, işgal, yoksulluk, ırkçılık, artan emek sömürüsü, LGBTİ+ düşmanlığı, yönetilemeyen pandemi, ekonomik kriz ve giderek güçlenen patriyarka.

Şimdi ise 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrasında on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yaralandığı, evsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz.

Patriyarkal kapitalizmin yol açtığı yıkım, bizlere doğal afet diye açıklanmaya çalışılıyor. Doğayı, kentleri rant uğruna mahvedenler, afete müdahale biçimleriyle de insan hayatına zerre önem vermediklerini gösteriyor. Deprem bölgesinde dayanışma kurmak için seferber olan insanları polisle tehdit edip baskı uygulayarak dayanışmayı kriminalize etmeye ve insanları birbirine düşman hale getirmeye çalışıyor.

Üzgünüz, Öfkeliyiz!

Biz kadınlar; insan hayatının hiçe sayılmasını, devletin krizleri yönetme, sorumluluğunu yerine getirme konusundaki acizliğini ve bunun sonuçlarını çok iyi biliyoruz!

Bu iktidarı;

Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284’e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz.

Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikâyete giden kadınları karakollardan evlere geri göndermesinden; mahkemelerde tecavüzcü ve katil erkekleri, erkeklik indirimleriyle affetmesinden; hayatına sahip çıkan kadınlara ağır cezalar vermesinden; nafaka hakkına saldırmasından; kürtajı engellemeye çalışmasından; kamu kreşlerini kapatıp çocuk bakımını özel sektöre ve yoksulları da cemaat ve tarikat kreşlerine mecbur bırakmasından; ev içindeki tüm iş yükünü kadınların sırtına yüklerken kadınları sermayeye ucuz iş gücü haline getirmesinden tanıyoruz.

Kadınları aileye hapseden, aile dışında var olmalarını kabul etmeyen politikalarından, LGBTİ+’ları hedefe koymasından, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışmasından tanıyoruz.

Diyanete sonsuz bütçe verip kreşleri kapatırken dini kurumlarda eğitimi teşvik edenler, bugün refakatsiz çocukları tarikatlara, dini kurumlara vermekte beis görmüyor.

Bu iktidarı, bu erkek-devleti her yıl 8 Mart’larda yüzlerce polisiyle, TOMA’sıyla, barikatıyla bizi, isyanımızı engellemeye çalışmasından biliyoruz.

Öfkeliyiz!

Yaşadığımız afetin sonuçlarının, kadınlar için katmanlı olduğunu biliyoruz; hayatı sürdürme, yeniden kurma yükünün, afet durumunda da kadınların üzerinde olduğunu, temel ihtiyaçlarının nasıl ikincilleştiğini görüyoruz ve depremin üzerinden daha 1 ay geçmişken kadınların hayatlarının daraldığına tanıklık ediyoruz.

Öfkeliyiz, yastayız. Ama isyandayız!

Tüm bu yaşananlar, bizlere bir kez daha feminist mücadelenin ve dayanışmamızın; şiddetin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya kurmanın tek yolu olduğunu gösterdi. Başka bir dünya kurma talebimizin haklılığını bir kez daha gösterdi.

Her yıl olduğu gibi burada el ele, yan yana bir aradayız; erkek devlete, homofobiye, transfobiye, ırkçılığa, emek sömürüsüne, patriyarkal kapitalizmin yıkımına karşı buradayız. Sırtımızı ranta değil birbirimize yaslayarak, erkek egemen sistemin yarattığı her türlü şiddete karşı birlikte isyan ederek, dayanışarak, direnerek ve yaşamlarımızı adaletten, eşitlikten yana kurmak için buradayız.

Mücadelemizden, hayatlarımızdan, birbirimizden, feminist bir dünya kurma tahayyülümüzden vazgeçmiyoruz.

Öfkeliyiz, yastayız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz.

Patriyarkal Kapitalist Yıkıma Karşı Feminist İsyandayız!