Son dönemde siyasi partilerin gündeminden düşmeyen ve öznelerin haricinde, herkesin hakkında “çok” şey bildiği LGBTİ+; halihazırda “aile müessesi”nin “kadın ile erkeğin evlenmesi” ile kurulacağı hükmünün ekleneceği anayasa teklifi ve “tıbbi zorunluluk dışında cinsiyet değişikliğini yasaklayan” kanun teklifi ile yine en çok politikacıların konuştuğu bir kavram olmaya devam ediyor.
Avukat Evrim Demirtaş, “cinsiyet değişikliğini yasaklayan” kanun teklifine istinaden, Türk Medeni Kanunu madde 40’ta düzenlenen “cinsiyet değişikliği” ile ilgili hukuki süreci, aranan şartları ve prosedürün hukuki sonuçlarını bilgi notu haline getirdi.
Av. Demirtaş bilgi notunda; Türkiye’de uygulanan prosedürde, belli bir hukuki standardın olmadığını vurguluyor:
“Cinsiyet uyum sürecinde mahkemelerin verdiği hükümler, hükmü veren hakimin dünya görüşüne, davanın açıldığı yere göre farklılık gösteren bir hal içerisinde. Hatta başvurucunun ‘kadından erkeğe, erkekten kadına’ olmasının dahi kararları etkilediği görülmektedir. Kanun tasarıları translar dinlenilmeden yapılmakta, yaşanılan sorunlara çözüm üretmekten ziyade daha da sorunlu hale getirmektedir.”
