İlk trans erkek inisiyatifinin belgeseli: Voltrans

Türkiye'nin ilk trans erkek örgütlenmesi olan Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi'nin kurucularından 2013 yılında kaybettiğimiz Ali Arıkan’ı sevgi ve özlemle anıyoruz. 

Ali’yi kaybedişimizin 9.yılında Voltrans belgeselini bir kez daha hatırlayalım. 

Voltrans, Türkiye’nin ilk trans erkek örgütlenmesinin belgeseli. Bu belgeselde, trans erkeklerin LGBTİ+ hareketi içinde dahi adının duyulmadığı, bilinmediği yıllarda birbirini bulan, sıkıştırıldıkları ikili cinsiyet normları içinde kendilerine bir yol açmaya çalışan, birlikte güçlenmek üzere yola koyulan transların mücadelelerine tanık oluyoruz. 

Voltrans’ta bir araya gelen trans aktivistler; transfobik ve heteroseksist bir toplumun içinde trans erkekliği, toplumsal cinsiyet rollerinin etkisini, erkeklik ve “trans erkeklik” kalıplarına karşı verdikleri mücadeleyi, her biri kendi öznellikleriyle ve samimi bir dille anlatıyor. Belgeselin amacı, aynı zamanda, iktidarın sistematik bir şiddetle sabitlemeye çalıştığı ayrımcı cinsiyet politikalarına karşı pratik ve görünür bir karşı duruş sergilemek.

“Voltrans içinde örgütlenen trans erkeklerin kendi tarihlerini belgelemek istemeleri üzerine 2012 yılında ortaya çıkan belgesel projesi, 2013 yazında Ali (Aligül)’nin hastaneye kaldırılmasıyla beraber hızlanarak, Voltrans’ın önemli dönüm noktaları seçilerek kurgulandı.  90 dakikalık halini Ali (Aligül)’ye hastanede izlettiğimiz gün bize dönüp ‘son halini izlemeyeceğim, sürpriz olsun’ demişti. Bu halini göremese de Ali, biz biliyoruz ki o hep bizimle?”

“Ali’nin ölümü dolaylı bir cinayettir”

Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi üyesi ve Voltrans belgeselinin yönetmenlerinden Ulaş Sona, 2014 yılında
Milliyet Gazetesine verdiği bir röportajda şöyle diyor:

              “Ali filmin sonunu sonra izlerim demişti ama maalesef göremedi! Yaşarken olduğu gibi vedasında da bize öğretti. Hiçbirimizin bilmediği konularda çeviriler yapan bir aktivist nasıl olur da jinekoloğa gitmeye çekinir diye sormayın. Bir trans erkek olarak ben de korkuyorum. Sokakta yürürken üzerimize dikilen gözler, sözlü tacizler, homofobiyle, transfobiyle savaşarak geçen hayatlarımız... Eline döviz alıp en mahremini ilan etmek kolay mı sanıyorsunuz? Ali’nin ölümü dolaylı bir cinayettir.”