2.Ankara Onur Yürüyüşü'ne polis müdahalesi: En az 50 gözaltı

Polis, 2. Ankara Onur Yürüyüşü’ne saldırdı. En az 50 LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı. İslamcı gruplar yürüyüş öncesi linç çağrısı yaptı.

Ankara'da Onur Haftası kapsamında Kuğulu Park'ta düzenlenmek istenen Onur Yürüyüşü polis tarafından engellenmek istendi. Buna rağmen Tunalı Hilmi caddesinde yürüyen LGBTİ+'lar basın açıklamasını okudu. Polis biber gazlı müdahalede bulunarak ters kelepçeyle 50'den fazla kişiyi gözaltına alırken, gerici gruplar ise LGBTİ+'lara saldırı girişiminde bulundu. 

“Nefrete inat, yaşasın hayat” 

Yürüyüşün düzenleneceği Kuğulu Parkın etrafı yürüyüş öncesi polis araçlarıyla çevrelendi. Gazeteciler alandan zorla uzaklaştırıldı. "Şova izin vermeyeceğiz" diyerek parktaki LGBTİ+'ları dışarı çıkardı.

Henüz yürüyüş başlamadan polis ilk gözaltıyı gerçekleştirdi. Yürüyüşün başlamasıyla polis şiddeti de katlanarak arttı. Avukatların da aralarında olduğu onlarca kişi darp edildi. Yakın mesafeden biber gazı kullanıldı.

LGBTİ+'lar tüm engellemelere rağmen Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirdi. Tunalı Hilmi Caddesi’ne bağlanan sokaklardan, “Nefrete inat, yaşasın hayat” sloganları yükseldi.

Yürüyüşü takip eden saldırgan gruplar, Tunalı'nın farklı yerlerinde LGBTİ+'ları darp etmeye çalıştı. Tevhid bayrağı taşıyan İslamcı gruplar Tunalı'nın çeşitli yerlerinde toplanmaya yürüyüş boyunca devam etti.

Günler önceden linç çağrıları yapıldı

Ankara Onur Yürüyüşü duyurulduğu günden beri, yürüyüş sosyal medyadan hedef gösteriliyordu. Aralarında Anadolu Gençlik Derneği, Genç Hareket gibi İslamcı grupların ve Milli Gazete’nin imzasının olduğu bir metinle Ankara Onur Yürüyüşü’ne “müsaade edilmeyeceği” duyuruldu ve yürüyüş öncesi toplanma çağrısı yapıldı.

Saat 12:30’da Ulus’taki Hacı Bayram-ı Velî Camii önünde toplanan İslamcı bir grup, Ankara'da bugün düzenlenecek yürüyüşü hedef alan bir açıklama okudu. Kadınların katılımının da yoğun olduğu toplanmada 100’den fazla kişi, tekbir ve sloganlar attı: “Gençleri zehirleyenler, sarsılmaz bir irade ile karşılarında bizi bulacaklar". Açıklamada İstanbul Sözleşmesi ve LGBTİ+ dernekler hedef alındı, hükümete LGBTİ+’ların etkinliklerini engellemesi için çağrı yapıldı. Grup, açıklamanın ardından tekbir ve slogan atarak dağıldı.

“Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!”

2.Ankara Onur Yürüyüşü Komitesi İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesinde yaşanan gözaltılar sonrası basın açıklaması yaptı.

Açıklamanın Tam Metni Şöyle:

“Biz bugün 2. Ankara Onur Yürüyüşünü gerçekleştirmek için KuğuluPark'a çağrı gerçekleştirdik. Yapılan çağrıya birçok islamci çete yuruyusu engellemeye ve saldırmaya yönelik açıklama yapsa da geri adım atmadık, çağrımızı yineledik. Bugün 12.30da haci bayram cami önünde yapılan fasist islamci çeteleri koruyan, onların bizlere yönelik tehdit içerikli açıklamalarına izin veren ankara emniyeti bizlerin açıklamasını engellemeye yönelik önce kuguluparki tamamen kapattı, ardından toplanmaya çalışan lgbti+lari siddet ve darp ile gözaltına aldı. Saldiranlar sadece polisler degildi. Aynı zamanda Sivil fasist gruplar inur yürüyüşüne katılanlara saldırdı ve arkadaşlarımız gözaltına alinirken polis koruması altında tekbir attılar. Polis hastaneye gözaltı takibine giden avukat arkadaşlarımıza fiziksel saldırıda bulundular. polisin ve islamci faşist çetelerin bu saldırılarına ve eng4lleme çabalarına rağmen sokaklarda defalarca açıklamanızı gerçekleştirdik, sokaklari sloganlarimizla doldurduk.

Biz lubunyalar, 3 Temmuzda Eskişehir Onur yürüyüşüne, 26 Haziran’da İstanbul Onur Yürüyüşüne, 10 Haziran’da ODTÜ Onur Yürüyüşüne ve 20 Mayıs’ta Boğaziçi Onur Yürüyüşüne saldıran ve arkadaşlarımızı gözaltına alan gücü tanıyoruz. Bu güç, aynı zamanda biz lubunyaları yaşamımızın her alanında bizi hedef gösteren, bize şiddet uygulayan, dayatmacılığıyla bizleri kısıtlayan, yok sayan ve lubunyaların yaşam haklarını ellerinden alan gücün ta kendisidir.

Bugün ankarada gerçekleştirilen onur yürüyüşündeki 50yi aşkın gözaltı ile birlikte tum turkiyede gözaltılar 580i aşarken biz yeniden sesleniyoruz Lgbti+lari toplumdan dışlayan, diyanet fetvaları bakanlık fermanlariyla lgbti+lari hedef gösteren lgbtifobik devlet bilsin ki, her yürüyüşümüz onur yürüyüşü, susmuyoruz korkmuyoruz ve direnmeye her alanda devam ediyoruz.

Hande Kader’i, Didem Akay’ı, Okyanus Efe’yi, Ahmet Yıldız’ı, Eylül Cansın’ı, Zirve Soylu’yu, Hande Buse Şeker’i, Roşin Çiçek, Doski Azad’ı ve katledilen diğer tüm lubunyaları her anımızda olduğu gibi, bugün burada da unutmuyor ve hatırlatmaya devam ediyoruz. İzmir’de katledilen faili meçhul trans kadınların hesabını sormaya ve İzmir Bornova Sokak’ta her gün polis tehdidi ve şiddetine maruz kalan seks işçilerinin haklarını aramaya devam ediyoruz. Tıpkı her fırsatta Esat’ta Eryaman’da evlerinden, mahallelerinden attığınız trans seks işçilerini hatırlattığımız gibi. 14 yıldır süregelen, devletin ve yargının faillerle işbirliği yapıp zaman aşımına uğratmaya çalıştığı bu davanın peşini bırakmıyor, adalet sağlanana kadar mücadele etmeye devam ediyoruz. Bizler, tüm hak mücadeleleriyle beraber direniyor, türcülüğe, sağlamcılığa, orospufobiye, mülteci düşmanlığına, işçi lubunyaların sömürülmesine kürdistanlı lubunyaların karşılaştığı faşist devlet şiddetine ve nefret cinayetlerine karşı ses çıkarıyoruz. İktidarın ürettiği fobinin sonucunda kısıtlanan yaşam alanlarımızın en büyük nedenlerinden birinin ekonomik kriz olduğunu biliyoruz. Biz LGBTİ+’lar, fobik iktidarın hedef göstermeleriyle topluma empoze ettiği ötekileştirme sebebiyle iş bulamıyor, yaşam alanlarımız olan ev ve yurtlarımızdan atılıyor veya kendi kimliğimizle bu alanlarda özgürce barınamıyoruz. Ama biz yine de tüm bu baskı, dayatma ve ötekileştirmelere rağmen yaşamımızı özgürce sürdürebilmek için direniyoruz. Her yürüyüşümüz onur yürüyüşü ve biz her seferinde “Dünya yerinden oynar, lubunya özgür olsa!” diyoruz, demeye devam edeceğiz.

Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!”