
Röportaj: Eylem Esen Arabacı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi’nde cinsiyet uyum süreci (CUS) takibi gören Kerem Bektaş, yaşadığı hak ihlallerini pembehayat.org’a anlattı. Takip hizmetinin sonlandırılmasıyla birlikte sağlık sisteminde tamamen dışlandığını belirtti. Bektaş, dosyasının kendisine verilmediğini ve başka bir hastaneye sevk edilmeden sistem dışına atıldığını söyledi.
2020 yılından bu yana Samsun’daki OMÜ Tıp Fakültesi’nde cinsiyet uyum süreci takibi altında olduğunu belirten 28 yaşındaki Kerem Bektaş, geçtiğimiz aylarda telefonla aranarak tedavi sürecinin sonlandırıldığını öğrendi. “Dalga geçer gibi arayıp helalleştiler. Hiçbir şekilde yönlendirme yapmadılar, başka bir hastaneye sevk etmediler” diyen Bektaş, sağlık sisteminin kendisini ortada bıraktığını vurguladı.
Dosyasını Talep Etti, Ancak Alamadı
CUS takibinin bitmesiyle birlikte başka bir sağlık kuruluşunda tedavisine devam etmek isteyen Bektaş, OMÜ’den dosyasını almak istedi. Ancak kendisine dosyanın yalnızca gittiği hastane tarafından alınabileceği söylendi. Böylece danışanın başka bir hastanede takibe başlama hakkı da fiilen engellenmiş oldu.
“Maddi, manevi, psikolojik; Hayatımı mahvettiler”
Yaşadığı mağduriyeti anlatırken öfkesini ve çaresizliğini dile getiren Bektaş, İstanbul Cerrahpaşa ve Ankara’daki Hacettepe gibi hastanelere de başvurduğunu ancak sistemin içine tekrar alınamadığını söyledi. Maddi imkânsızlıklarına rağmen çözüm bulmaya çalıştığını belirten Bektaş, "19 Mayıs Fakültesi hem maddi, hem manevi, hem de psikolojik olarak beni bitirdi" dedi.
“Bu insanı intihara sürükler; Bu bir cinayettir”
Sağlık personeline ve ilgili kurumlara da seslenen Bektaş, “Eski takip ettikleri hastaları ortada bırakmak bir ihmal değil, cinayettir. İnsan cinsiyetsiz bir şekilde yaşamaya zorlanıyor. Bu sistem insanı intihara sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
Kerem Bektaş, yaşadığı hak ihlaline ilişkin CİMER’e başvurduğunu da belirtti.