Eryaman - Esat Davası: 1 Haziran’da son kararın çıkması bekleniyor

17 Şubat’ta yeniden görülen Eryaman - Esat davası 1 Haziran’a ertelendi. Duruşmada yağma suçlamasıyla ilgili deliller kabul edildi.

Nisan 2006’da Ankara’nın Eryaman mahallesinde yaşayan 30 seks işçisi travesti ve trans kadına saldıran bir çeteden 4 kişinin yargılandığı davada, saldırganların aldığı cezanın Yargıtay’da bozulması sonrası ilk duruşma dün 30.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada mahkeme delillerin yeniden toplanması için davanın 1 Haziran’a ertelenmesine karar verdi. 1 Haziran’da son kararın çıkması bekleniyor.

Önceki duruşmada, “Yargıtay “örgüt suçundan ceza alınmasına” ilişkin kararını esastan değil de yeniden delil toplanması gerekçesiyle bozmuştu. Dün görülen duruşmada, birçok delil toplandığı belirtildi. Sanıkların telefon görüşme ve konuşmalarının kayıtlarının da delil olarak sunulduğu duruşmada, sanıklar arasındaki ilişki ağı da ortaya çıktı.

Pembe Hayat olarak Dava’nın takipçisiyiz”
2006 yılından beri davanın takipçisi olan Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, dün görülen dava için sosyal medya kampanyası yürüttü. Eryaman - Esat’ta yaşanan olayların trans kadınlar tarafından anlatıldığı “Yıllar Affetmez” Sözlü Tarih Belgesel Serisini yayınladı. Twitter üzerinden de #zamanabırakmıyoruz diyerek hashtag kampanyası düzenleyen Pembe Hayat, davanın takipçisi olduğunu ve herkesi adalet arayışlarına destek olmaya ve davanın takipçisi olmaya çağırdı.

Ne olmuştu?
Nisan 2006’da Ankara’nın Eryaman mahallesinde yaşayan 30 seks işçisi travesti ve trans kadına bir çete tarafından sistematik olarak saldırılar başladı ve mahalle sakinleri translar başka semt ve illere taşınmaya zorlandılar ve yerinden edildiler. Saldırganların kimlikleri trans kadınlar tarafından bilinmesine rağmen şikâyetleri sonuçsuz kaldı. 2007’nin Ocak ayında saldırılar Esat’a sıçradı ve daha sonra aynı çetenin üyesi olduğu anlaşılan bir şahıs tarafından translardan haraç istendi ve haraç verilmemesi durumunda translar ölümle tehdit edildi. Pembe Hayat liderliğinde Ankara’da her hafta mumlu oturma eylemleri ve kefenli eylemler yapıldı. Eylemlerin etkili olmasıyla bir ay sonra ilk tutuklamalar yapıldı ve saldırganların çete olduğu vurgulandı. 10 Kasım 2008 tarihinde çete üyelerinin tespit edilmesinde önemli bir rolü olan dava tanıklarından Bahar (Dilek İnce) pompalı tüfekle başından vuruldu. Katilleri hala bulunamadı! Saldırıların trans kimliklere yönelik gerçekleşmiş olduğu hâkim tarafından vurgulandı ve 2008 yılındaki davada dolaylı nefret suçu tanımı yapıldı. Tutuklu olan saldırganlar örgüt kurma suçundan 2’şer yıl ceza aldı. Ancak 2011’de haraç ve yağma suçunun da olduğu vurgusuyla Yargıtay verilen cezayı yetersiz buldu. Ayrıca davacıların bazı belgelerinin eksik olduğunu belirtti. Bu belgeler hızlı bir şekilde toplandı ancak dosyanın Ankara’ya gelmesi çok uzun sürdü. 2020’ye geldiğimizdeyse Yargıtay bugüne kadar verilmiş olan kararları tekrar bozdu ve delillerin, bağlantıların, banka hesap kayıtlarıyla ilgili bilgilerin eksikliği gibi sebeplerle aslında bu grubun çete olmayabileceğini öne sürdü. 17 Şubat 2021’de yeniden görülen dava 1 Haziran’a ertelendi. Ancak davanın zamanaşımı tehlikesi var.