“Geçen zamanın geri dönüşü ve telafisi bulunmuyor!”

Ankara Valiliği’nin 3 Ekim 2018’de LGBTT ve LGBTİ etkinliklerinin süresiz olarak yasaklanması yönünde verdiği kararla ilgili Ankara’da bulunan KaosGL ve Pembe Hayat Derneği’nin ayrı ayrı açtığı dava kararı, geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaşıldı. İki örgütün açtığı davaların birleştirilerek görülmesi üzerine Valilik kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu söyleyen Ankara 2. İdari Mahkemesi, yasak kararını oybirliği ile iptal etti.
 
Yasağın iptali ile ilgili gelen kararı değerlendiren Av. Emrah Şahin, yürütmenin durdurulması talebinin sürecin başında kabul edilmesi gerektiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
 
“Ankara Valiliği’nin 3 Ekim 2018 de LGBTT ve LGBTİ etkinliklerinin süresiz bir şekilde yasaklaması üzerine açtığımız davada Ankara 2 İdare Mahkemesi oybirliği ile haklı olduğumuzu, Valilik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yasak kararını iptal etti. Böylelikle artık Ankara’da genel anlamda LGBTİ+ etkinliklerini yasaklayan bir karar kalmadı. Mahkeme heyetinin bu kararı her ne kadar memnuniyet verici olsa da biz davayı açtıktan bu yana geçen zamanın geri dönüşü ve telafisi bulunmuyor ne yazık ki. Bu sebeple aslında yürütmenin durdurulması talebimizin biz davayı açtığımız sürecin başında kabul edilmesi gerekirdi. Yürütmenin durdurulması kararlarının verilmesi bu yasaklamaların devamının gelmemesi adına önemliydi. Valiliğin bu karardan sonra nasıl bir hamle yapacağına bakacağız. Biz yine dernek olarak ifade ve örgütlenme özgürlüğümüzü ihlal edecek her türlü idari işleme ve eyleme karşı her türlü hukuki yola başvurmaya ve hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”
 

“Yasak, LGBTİ+ varoluşuna getirilen bir yasaktır!”

Kararı değerlendiren dernek aktivisti hukuk öğrencisi Efruz Kaya, 2017’den bu yana getirilen LGBTİ+ etkinlikleri yasağının, Ankara’da bulunan LGBTİ+ örgütlerine verdiği zararları da hatırlatarak LGBTİ+’ların varoluşuna gelen bir yasak olduğunu belirtiyor:
 
“Ankara’da Kasım 2017’den bu yana devam eden ve hiçbir hukuki gerekçeye dayandırılamayan LGBTİ+ etkinlikleri yasağının kaldırılması, Türkiye LGBTİ+ hareketi için oldukça önemli bir kazanımdır. Erkek adalete uluslararası sözleşmeler, anayasa ve kanunlarla güvence altına alınan her hakkın, LGBTİ+’lar için de geçerli olduğunu bir kez daha LGBTİ+ hareketinin kendisi hatırlattı. Bu süreçte zarar gören LGBTİ+ örgütlerinin faaliyetlerinin sorunsuz devam edebilmesi ve LGBTİ+’ların bir kez daha böylesi bir yasakla karşılaşmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Zira bu yasak, LGBTİ+ varoluşuna getirilen bir yasaktır!”