Yıldız Tar: "Hak temelli habercilik denilen yaklaşımın bir parçası olmaya çalışıyoruz."

Newslabturkey.org internet sitesinden Filiz Gazi’nin sorularını yanıtlayan KaosGL editörü ve Medya İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar, LGBTİ+ yayıncılık alanında karşılan sıkıntılardan bahsetti. İlk olarak KaosGL dergisinin yayıncılık tarihinden kısaca bahseden Tar, LGBTİ+ yayıncılığı yaparken birçok sıkıntıyla karşılaştığını söyledi ve ilk aklına gelenleri şöyle sıraladı:

“Ana akım ve alternatif medyada LGBTİ+’ların hem haber öznesi hem de medyanın eşit bir parçası olarak yer almaması, sansür, alanda yayıncılık yapan yeteri kadar mecranın olmaması, hak ihlallerinin çok yoğun yaşandığı bir alanda habercilik ve yayıncılık yapmaya çalışmak, literatürün diğer alanlara göre yeteri kadar gelişkin olmaması ve belki de en büyük sorun olarak görebileceğimiz, LGBTİ+ yayıncılığını genel anlamda yayıncılık ve haberciliğin bir parçası olarak görmeme, “özel bir alan” olarak tanımlama yaklaşımı”

 
Kendimizi “muhalif” ya da “alternatif” olarak görmüyoruz

LGBTİ+ yayıncılığının, “muhalif” ya da “alternatif” mecra içerisinde nerede olduğu sorusunu ise Tar şöyle cavapladı:
“Biz aslında kendimizi “muhalif” ya da “alternatif” olarak görmüyoruz. O biraz da dışarıdan bize takılan isimlerden bazıları. Kendimizi gördüğümüz yer: LGBTİ+ habercilik ve yayıncılığı. Ve bunu da illa daha geniş bir bağlama oturtacaksak; hak haberciliği ya da hak temelli habercilik denilen yaklaşımın bir parçası olmaya çalışıyoruz.”

Video?

Röportajında kullandıkları haber dilinden ve KaosGL haber portalı ile ilgili eleştirilerden de bahseden Yıldız Tar, Video içeriklerle ilgili yöneltilen soruda ise KaosGL’nin “Renkli Ekran” başlığı ile Youtube’da başlattığı sözlü tarih projesinden ve Pembe Hayat’ın video işlerinden şöyle bahsetti:

“Aslına bakılırsa bu alanlarda çok güzel işler üretildi. Bloglar döneminde LGBTİ+ kişilerin blogları benim zevkle takip ettiğim alanlardı. Ancak kurumsal bağlamda bu alanlarda eksik olduğumuzu tespit etmek gerekiyor. Bu eksiği şimdiye kadar bana kalırsa İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın çağrı videoları gibi muhteşem işler kapattı. Şimdilerde ise Pembe Hayat’ın YouTube kanalını tavsiye ederim. Çok eğlenceli, Youtube’un ruhuna uygun içerikler üretiyorlar. Bizse bu yıl Kaos GL’nin artık çeyrek asra yelken açması şerefine bir sözlü tarih projesine başladık. Onun çıktılarını Renkli Ekran başlığı altında YouTube’da yayınlıyoruz. Bunlar atılım olacak mı olmayacak mı zaman gösterecek ama internetin bana kalırsa sağladığı en önemli güç, bir kuruma bağlı kalmadan yayın yapabilmek. O yüzden LGBTİ+ kişilerin YouTube hesapları, sosyal medya sayfaları beni inanılmaz heyecanlandırıyor.”

Röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.