PinkNews’in haberine göre geçtiğimiz hafta; Nobel ödülü sahibi 9 bilim insanının da imzacı olduğu “1 Kasım Mektupu” olarak adlandırılan açık mektupta, Ekim ayında New York Times tarafından ortaya çıkarılan, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı tarafından önerilen anti-trans yasa tasarısından bahsediliyor. Yasa tasarısı insanların doğduğunda atamış cinsiyetlerin asla değiştirilemeyeceğini içeriyordu.
Açıklamada yasa değişikliği teklifi şöyle nitelendiriliyor: “Sadece bilime karşı değil aynı zamanda uygulama etiğine, insan haklarına ve insan onuruna aykırı ve temel olarak tutarsız bir öneri”
İmzacılar arasında 700’ün üzerinde biyolog ve 100’ün üzerinde genetikçinin olduğu imza metninde “Bilime dayandırılmaya çalışılan bu öneri asla bilime dayalı olmadığı. Cinsiyet, kromozomlar, cinsel organ ve cinsiyet kimliği arasındaki ilişkinin karmaşık olduğu ve tamamen anlaşılmayacağı ve cinsiyeti ya da cinsiyet kimliğini kesin olarak belirleyecek bir genetik testin de mümkün olmadığı” belirtiliyor.
Trump yönetimi tarafından bilimsel olarak trans varoluşunun olmadığı söylenmişti. Bilim insanlarının yayınladığı mektupta ise “insanların kendi cinsiyet kimliğini ve yaşanmış deneyimlerini geçersiz kılan politikaları harekete geçirmek için bilim bahanesini kullanmanın vicdansızlık olacağı” belirtildi.
Aynı zamanda bilim insanları “bu önerinin politikaya dönüştürülmesi noktasında, Amerika’da yaşayan milyonlarca trans, intersex ve ikili cinsiyetin dışındaki vatandaşlara zarar vereceği” yönünde hükümeti uyardı.
“Amerika’da yaşayan transların insanlığın temel değerleri, onur, geçim, barınma ve özgürlüğe eşit olarak ulaşması gerektiğini” belirten bilim insanları son olarak da “seçilerek gelen bütün politikacılardan Amerikalıların haklarını korumalarını” istediler.
Açıklamada yasa değişikliği teklifi şöyle nitelendiriliyor: “Sadece bilime karşı değil aynı zamanda uygulama etiğine, insan haklarına ve insan onuruna aykırı ve temel olarak tutarsız bir öneri”
İmzacılar arasında 700’ün üzerinde biyolog ve 100’ün üzerinde genetikçinin olduğu imza metninde “Bilime dayandırılmaya çalışılan bu öneri asla bilime dayalı olmadığı. Cinsiyet, kromozomlar, cinsel organ ve cinsiyet kimliği arasındaki ilişkinin karmaşık olduğu ve tamamen anlaşılmayacağı ve cinsiyeti ya da cinsiyet kimliğini kesin olarak belirleyecek bir genetik testin de mümkün olmadığı” belirtiliyor.
Bunun için bilimi bahane olarak kullanmak vicdansızlıktır
Trump yönetimi tarafından bilimsel olarak trans varoluşunun olmadığı söylenmişti. Bilim insanlarının yayınladığı mektupta ise “insanların kendi cinsiyet kimliğini ve yaşanmış deneyimlerini geçersiz kılan politikaları harekete geçirmek için bilim bahanesini kullanmanın vicdansızlık olacağı” belirtildi.
Aynı zamanda bilim insanları “bu önerinin politikaya dönüştürülmesi noktasında, Amerika’da yaşayan milyonlarca trans, intersex ve ikili cinsiyetin dışındaki vatandaşlara zarar vereceği” yönünde hükümeti uyardı.
“Amerika’da yaşayan transların insanlığın temel değerleri, onur, geçim, barınma ve özgürlüğe eşit olarak ulaşması gerektiğini” belirten bilim insanları son olarak da “seçilerek gelen bütün politikacılardan Amerikalıların haklarını korumalarını” istediler.
