Pembe Hayat Derneği, geçtiğimiz ay yayımladığı tanıtım videosu ile Youtube kanalı açtığını duyurmuştu. Lubunyaların nefes alabileceği alanlar açıp alternatif direniş yöntemleri geliştirmeyi hedefleyen dernek, geçtiğimiz gün “Ah Sosyal Medya” başlıklı ilk videosunu yayımladı.
“Amacımız kendimizi ifade edecek bir alan oluşturmak. Bugün Ankara’da herhangi bir LGBTİ+ etkinliği yapmak yasak. Bizim bir araya gelişimizden endişeleniyorlar ve bütün bir araya gelme yollarımızı kapatıyorlar. Doğal olarak sesimizi de kısmış oluyorlar. Tam da bu nokta da video çok etkili bir araç. Sesimizi çıkarmanın bir sürü yolundan biri. Türkiye de çok fazla LGBTİ+ youtuber var, aynı zaman da LGBTİ+ sorunlarını gündem haline getiren birçok video aktivist var. Bizi sıkıştırdıkları, yasakladıkları yerden kendi medyamızı, kendi ifade alanımızı yaratıyoruz.”
“Böyle olunca yasak da hükmünü yitiriyor aslında. Çünkü yasakladıkları şey bizim gerçekliğimiz, varlığımız ve bu gerçeklikle her yüzleşmede aklı başında olan herkes aslında bize yönelik yasakların manasızlığını anlar.”
“90’larda ve 2000’lerde toplum bizi nefret dolu haberlerle tanıdı”
Sosyal medyanın günümüzdeki gücünden bahsetmeden önce ilk video olması sebebiyle kısa tarihlerinden değinen sunucu Çayan Azadi, 90’larda ve 2000’lerin başında yapılan nefret dolu haberleri inceledi. “Travesti terör estirdi” ve benzeri başlıklarla yapılan haberlerin, transların hayatlarını nasıl etkilediğini aktaran Azadi, Pembe Hayat’ın kurulduğu yıllarda çıkardığı Lubunya dergisi, bu sene sekizincisi düzenlenecek KuirFest’i ve diğer pek çok dernek faaliyetinden bahsetti.“Video çok etkili bir araç”
Pembe Hayat Medya ve İletişim Asistanı Nalan, neden Youtube’de video aktivizm işlerine başladıklarını şu şekilde anlattı:“Amacımız kendimizi ifade edecek bir alan oluşturmak. Bugün Ankara’da herhangi bir LGBTİ+ etkinliği yapmak yasak. Bizim bir araya gelişimizden endişeleniyorlar ve bütün bir araya gelme yollarımızı kapatıyorlar. Doğal olarak sesimizi de kısmış oluyorlar. Tam da bu nokta da video çok etkili bir araç. Sesimizi çıkarmanın bir sürü yolundan biri. Türkiye de çok fazla LGBTİ+ youtuber var, aynı zaman da LGBTİ+ sorunlarını gündem haline getiren birçok video aktivist var. Bizi sıkıştırdıkları, yasakladıkları yerden kendi medyamızı, kendi ifade alanımızı yaratıyoruz.”
“Böyle olunca yasak da hükmünü yitiriyor aslında. Çünkü yasakladıkları şey bizim gerçekliğimiz, varlığımız ve bu gerçeklikle her yüzleşmede aklı başında olan herkes aslında bize yönelik yasakların manasızlığını anlar.”
