Ankara Valiliği Yasak Kararını Yineledi: Gerekçe Yine "Toplumsal Hassasiyet vb."

3 Ekim tarihinde Valilik tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda il genelinde  “LGBTT-LGBTİ vb. konular ile ilgili” etkinliklerin (sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb.) yasaklandığı belirtildi. Bu kez de 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na dayandırılan yasağın gerekçeleri ise açıktan bir ayrımcılık içerdiği için defalarca tepki çekmesine rağmen yine aynı.
 

Genel ahlak, birtakım toplumsal hassasiyetler, hak ve özgürlüklerin korunması!

Valiliğin yasak kararında, gerekçeler şu şekilde sıralanıyor:
“Söz konusu paylaşımlarla halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edeceği, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkabileceği; ayrıca kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasını tehlikeye düşürebileceği göz önünde bulundurulduğunda yapılmak istenen organizasyona katılacak olan grup ve şahıslara yönelik olarak; birtakım toplumsal duyarlılıklar nedeniyle de bazı kesimler tarafından tepki gösterilebileceği ve provokasyonlara neden olabileceği değerlendirilmektedir.”
 

Keyfi bir tutumun ifadesi

Pembe Hayat Derneği Avukatı Emrah Şahin yasağın gerekçeleriyle ilgili şunları söyledi:
“Gerekçe kısmında yer alan ibareler Türk Ceza Kanunu 216. Madde’de yer alan “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik suçu”nun metninde de “sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer bir kesim aleyhine kim ve düşmanlığa alenen tahrik eden...” şeklinde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra idare “bir takım toplumsal duyarlıklar nedeniyle bazı kesimler tarafından tepki gösterilme ihtimali”ni ve “genel sağlık, ahlak vs.” yi gerekçe göstermiştir. Yasak kararının bu gerekçesi aslında yasağı koyan idarenin de bakış açısını ortaya koyuyor.”
Söz konusu olan LGBTİ+’ların etkinlikleri olunca idarenin, vatandaşların ifade, toplantı ve benzeri haklarının devlet tarafından güvence altına alınma yükümlülüğünün ortadan kalktığını söyleyen Şahin, eğer bir LGBTİ+ etkinliğinde provokasyon düzenleyebilecek ya da güvenliği tehdit edecek bir durum varsa ve bu durum vatandaşların haklarını tehdit ediyorsa, öncelikle yapılması gerekenin bu etkinlikleri yasaklamak olmaması gerektiğini, bu provokatif gruplara müdahale edilip ardından da bu etkinliklerin güvenli bir ortamda yapılmasının sağlanması gerektiğini söyledi ve ekledi:
“Devletin koruma yükümlülüğünü unutarak verdiği bu karar ancak keyfi bir tutumun ifadesi olarak görülebilir.”
Ayrıca KaosGL’ye konuşan Şahin:
“ Pembe Hayat olarak olağanüstü halin kaldırılmasının ardından Ankara Valiliği’ne OHAL kanununa dayanarak ilan edilen yasağın kaldırılması için başvurduklarını da söyledi.”