DUR DİYORUZ! - Sincan Adliyesinde Yapılan Basın Açıklaması

Biz transseksüeller, homofobiye, transfobiye ve hür türlü ırkçılık ve ayrımcılığa karşı olanlar yaşanmış ve yaşanan her türlü şiddete dur demek için bir araya geldik. Eryaman’da yaşananlar, olayların tüm gerçekliğini bir avuç azınlığın bildiği ve tarihin sayfalarına gömülen bir trajedi olarak kalmayacak. Yaşadıklarımızı anlatacağız, acımızı ve öfkemizi paylaşacağız.

Eryaman’da, 2006 Nisan ayında bir çok transseksüelin evi basıldı, şiddete maruz bırakıldı, bıçaklandı, evleri yağmalandı, bugünkü davaya da konu olduğu şekliyle araçları parçalandı. Bizler evlerimizi hiç pahasına satarak Eryaman’dan sürüldük. Can güvenliğimiz ortadan kalktı. İnsanlara bu yaşananların sıradan bir halk tepkisi olduğu anlatıldı. Oysa yaşananlar kasti ve örgütlü şiddetin tam da kendisiydi. Bunu yapanların önü kesilmediği için aynı şeyler sonrasında Bağlar Caddesi ve Marmara Sokak’ta devam etti.

Bu olaylar toplumun başka bir kesimine yapıldığında göreceği duyarlılığın çok azını toplayabildi. Ama biz susmadık, sinmedik, yok olmadık. Bir araya geldik. Sayısız basın açıklaması yaptık ve ısrarla bize uygulanan ve bir çok arkadaşımızın ölümüne yol açan şiddeti teşhir ettik.

Burada bir araya gelirken eskisinden daha çok dostumuz var. Her yaşanan şiddet bize birbirimizi biraz daha tanıma fırsatı verdi. Hrant Dink katledildikten sonra yan yanaydık. Malatya’da boğazları kesilen Hıristiyan’lar için ilk sokaklara dökülen bizlerdik. Bugün de omuz omuzayız. Bir kez daha yüksek sesle transfobiye, homofobiye, ırkçılığa ve ayrımcılığın her türüne DUR diyoruz.