Öldürülen, üç çocuk doğurması talep edilen, çıplak aramalara maruz kalan, emeği sömürülen, eve hapsedilmek istenen kadınlar devletin, polisin ve erkeğin şiddetine karşı sokaklardaydı. Kadına yönelik şiddete isyan edip, demokratik yaşamı kurma iradesi ortaya koyarak, çeşitli kentlerde bir araya gelen on binlerce kadın, yaşama hakkı elinden alınan kadınların hesabını sormak için sokakları doldurdu.
Yürüyüşe çok sayıda feminist örgütün yanı sıra LGBT bireyler ve Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği de gökkuşağı bayrakları ve coşkulu sloganları ile katıldı.
Yapılan basın açıklamasında şunlar söylendi: ' Sokakları ve geceleri, özgürlüğümüzü, çalışma hakkımızı, yasal değişiklikleri, eğitim hakkımızı, bu dünyada kazandığımız ne varsa hepsini mücadele ederek aldık. 8 Mart ve 25 Kasım meydanlarını yıllardır daha da artan kalabalıklarla dolduruyoruz. Evlerde, sokaklarda, işyerlerinde, sendikalarda, okullarda, üniversitelerde, fabrikalarda yaşadığımız sorunlar için örgütleniyoruz. Bu görülüyor, biliyorlar ve bize daha çok saldırıyorlar. Evlerden çıktık bir kere. Çabalarınız nafile, çırpınışınız boşuna. Özgürlük diyen sesimizi bastıramayacaksınız!'
